Kahramanmaraş 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin Tüketici Mahkemesi sıfatıyla baktığı emsal nitelikteki davada davacıya 1 milyon 38 bin lira tazminat ödenmesine hükmetti.
Kent merkezinin birinci derece deprem bölgesi olmasına rağmen binanın depreme dayanıklı şekilde inşa edilmediği vurgulanan kararda yer verilen bilirkişi raporunda, şunlar kaydedildi:
"6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş depremlerinin arka arkaya olması bakımından binaların performansı açısından olumsuz sonuçlar doğurduğu ancak depremin mücbir sebep olarak kabul edilemeyeceği ve bu durumun kurum ve kişilerin sorumluluğu olduğu gerçeğini değiştiremeyeceği kanaatine ulaşılmıştır. Proje müellifi tarafından deprem yönetmeliğine uygun olarak hazırlanmış projenin imalatında sorun olması nedeniyle yapının göçtüğü kanaatine varılmıştır. Özellikle proje bütün olarak değerlendirildiğinde, benzer depremler etkisinde ada içerisinde hasar alan binalardan sadece iki tanesinin yıkılması bu iki blokta imalata ilişkin kusur bulunduğu kanaatini güçlendirmektedir. Dolayısıyla dava konusu taşınmazın bulunduğu 15 Nolu Blok'un imalatında kusur olduğu kanaatine varılmıştır."
Raporda, yapının deprem sırasında zarar görerek yıkılması kapsamında nihai sorumluluk dağılımında, müteahhidin yüzde 28,6, yapı denetim firmasının yüzde 25,4, proje müellifinin yüzde 7,6, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yüzde 11,8, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının yüzde 4,4, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığının yüzde 3,1, Dulkadiroğlu Belediyesinin yüzde 19,1 oranında sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı aktarıldı.
Gerekçeli kararda, açıklanan hususlardan dolayı davalıların dairesini kaybeden davacıya 938 bin 593 lira maddi, 100 bin lira manevi tazminat ve mahkeme masraflarını ödemesine karar verildiği belirtildi.
Kapağan Hukuk Bürosu