Bilindiği üzere ilk derece mahkemesi tarafından verilen bir karar günümüz yargılamasında belirli sınırları aşmak kaydıyla istinaf kanun yolu yargılamasına tabi oluyor. 01.10.2011 tarihinden itibaren ise Yargıtaydan önce İstinaf Kanun Yolu getirildi ve kararlar belirli sınırların üzerindeyse doğrudan Yargıtay yerine Bölge Adliye Mahkemeleri adı verilen İstinaf Mahkemeleri tarafından incelendi. Ancak bu yıldan önce Yargıtay tarafından verilen kararlar doğrudan yine (istinaf incelemesi olmaksızın) Yargıtay incelemesine tabi tutulmakta.
Yargıtay tarafından verilen bir 'bozma' kararına karşı ilk derece mahkemesi uyabilir yahut kendi verdiği kararda direnebilir. Kendi verdiği kararda direnmesi durumunda ise ilgili uyuşmazlık Yargıtay Hukuk/Ceza Genel Kurulu tarafından incelenir ve neticeye bağlanır.
Başlıkta belirtildiği üzere uyuşmazlık konusuyla ilgili ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuş, ilk derece mahkemesi kararda direnmiş ve Hukuk Genel Kurulu tarafından nihai karar verilmiştir. Aşağıda Yargıtay 2. Hukuk dairesi karar sonucu, direnme kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı yer almaktadır.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ: Davacının dilekçelerinde yer almayan ''İLK DEFA TAHKİKAT AŞAMASINDA İLERİ SÜRÜLEN'' yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat isteği TALEP SONUCUNUN GENİŞLETİLMESİ niteliğindedir. Davacı taraf davalının bu isteğine açıkça muvafakat etmemiştir. Bu durumda ıslah da söz konusu olmadığına göre, davacının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında ''karar verilmesine yer olmadığına'' karar verilmesi gerekir.
DİRENME KARARI: Boşanmanın ferisi niteliğinde bulunan yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talepleri boşanma sürecinin ''HER AŞAMASINDA'' talep edilebilir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU: (13 ŞUBAT 2020 Tarihli Kararı) Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulması gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup direnme kararı bozulmalıdır.
Kapağan Hukuk Bürosu