Yargıtay Çocuklar Hakkında Hükmedilen Adli Para Cezalarının Ödenmemesi Durumunda Hapis Cezasına Çevirelemeyeceğine Hükmetti - 27/01/2024

T.C.

YARGITAY

2. CEZA DAİRESİ

E. 2014/35929

K. 2017/68

T. 10.1.2017

• HIRSIZLIK SUÇU (Çocuklar Hakkında Hükmedilen Adli Para Cezasının Ödenmemesi Halinde Bu Cezanın Hapse Çevrilemeyeceği Gözetilmeden Suça Sürüklenen Çocuk Hakkında Adli Para Cezasını Ödemediği Takdirde Ödenmeyen Para Cezasının Hapse Çevrileceği Şeklinde Hüküm Kurulmasının Hatalı Olduğu)

• ADLİ PARA CEZASININ ÖDENMEMESİ (Hırsızlık Suçu - Çocuklar Hakkında Hükmedilen Adli Para Cezasının Ödenmemesi Halinde Bu Cezanın Hapse Çevrilemeyeceği Gözetilmeden Suça Sürüklenen Çocuk Hakkında Adli Para Cezasını Ödemediği Takdirde Ödenmeyen Para Cezasının Hapse Çevrileceğine Dair Hüküm Kurulmasının İsabetsiz Olduğu)

• ÇOCUKLAR İÇİN HÜKMEDİLEN ADLİ PARA CEZASI (Hapse Çevrilemeyeceği Gözetilmeden Suça Sürüklenen Çocuk Hakkında Adli Para Cezasını Ödemediği Takdirde Ödenmeyen Para Cezasının Hapse Çevrileceği Şeklinde Hüküm Kurulmasının Hatalı Olduğu - Hırsızlık)

5275/m.106/4

ÖZET : 5275 Sayılı Kanun'un 106/4. maddesi gereğince “çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez” hükmü gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkında adli para cezasını ödemediği takdirde ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği şeklinde hüküm kurulması, hatalıdır.

DAVA : Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, CMK'nın 324/4 maddesinde atıfta bulunulan 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 TL'den az olduğu halde yargılama giderinin suça sürüklenen çocuktan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması sebebiyle hükmün kesinleştiği tarihte suça sürüklenen çocuktan tahsili gereken yargılama giderinin yukarda açıklanan terkin edilmesi gereken miktardan az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.

Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine dair yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca, hakkındaki hüküm ilk şekliyle açıklanır. Açıklanan bu hükümdeki hukuka aykırılıklar, temyiz veya kanun yararına bozma yoluyla Yargıtayca yapılacak inceleme sonucunda giderilir.

Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen veya denetimli serbestlik tedbirine dair yükümlülükleri yerine getirmeyen sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükümde, yasal zorunluluklar dışında, mahkemece bir değişiklik yapma imkanı bulunmamaktadır.

Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan ve denetimli serbestlik tedbirine dair yükümlülükleri yerine getiremeyen sanık bakımından ise, yerine getirememe sebebi başta olmak üzere durumu değerlendirilip cezanın bir kısmının infaz edilmemesine, hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine dair yeni bir hüküm kurulabilir.

Somut olayda, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca ilk şekliyle aynen açıklanması gerekirken TCK'nın 168/1 ve 62. maddelerinin uygulanması ve suça sürüklenen çocuk yakalandığında suça konu telefonu sattığı kişiyi söyleyerek, telefonun müştekiye iadesini sağlamışsa da; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.03.2013 gün ve 2012/6-1232 Esas - 2013/106 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 763. maddesi uyarınca suça konu eşyayı bir üçüncü kişiye satmak suretiyle zilyetliği devreden suça sürüklenen çocuğun, satıştan elde ettiği menfaati iade etmeden üzerinde tasarruf yetkisi bulunmayan eşyayı sattığı yeri göstermesi, etkin pişmanlık olarak değerlendirilemeyeceği gibi, eşyanın satın alınan kişiden alınarak mağdura iade edilmiş olması da 5237 Sayılı TCK'nın 168. maddesi kapsamında suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirilmiş bir iade veya tazmin olarak kabulünün mümkün olmaması nedeniyle, suça sürüklenen çocuk hakkında koşulları bulunmayan 5237 Sayılı TCK'nın 168/1. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

5275 Sayılı Kanun'un l06/4. maddesi gereğince “çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez” hükmü gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkında adli para cezasını ödemediği takdirde ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği şeklinde hüküm kurulması,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 Sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, taksitlerden birisinin zamanında ödenmemesi halinde ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına dair bölümün hüküm fıkrasından çıkarılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.