Yargıtay avukatın kusuru sebebiyle temyiz süresinin kaçırılması halinde bu durumu fark eden sanığın yaptığı başvurunun süresinde yapılmış kabul edilmesi gerektiğine hükmetti.
Karar metni aşağıdadır.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/31390 Esas 2022/7401 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2022/31390 E. , 2022/7401 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.03.2020 tarih ve 2018/590 - 2020/99 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Sanık hakkında TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53/1-2-3, 58/7-9, 63. maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar
Temyiz edenler : Sanık ve müdafii
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 08.06.2021 tarihli 2020/599 esas 2021/1147 karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının sanık müdafiine 15.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği, sanık müdafiinin 08.07.2021 tarihli temyiz dilekçesini yasal süresinden sonra sunduğu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 09.07.2021 tarihli ek kararı ile sanık müdafiinin temyiz talebinin reddine karar verildiği, sanığın 27.08.2021 tarihli dilekçesi ile kararın ayrıca kendisine tebliğ edilmediğinden bahisle eski hale iade ve temyiz talebinde bulunduğu değerlendirilerek, eski hale iade talebiyle birlikte yapılan temyiz talebi hususunda karar verme yetkisi Yargıtay’a ait bulunduğundan, temyiz talebinin reddine dair 09.07.2021 tarihli ek karar hukuki değerden yoksun bulunmakla ve kaldırılmakla,
Ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24.02.2022 tarihli 2019/16-573 esas 2022/119 sayılı kararında belirtildiği üzere; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 08.06.2021 tarihli 2020/599 esas 2021/1147 karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının, içeriği hakkında bilgi sahibi olma hakkı ve müdafiinin kusurlu davranışı ile kanun yolu başvuru süresini geçirmiş olması hâlinde eski hâle getirme imkânı olan sanık ...'a, Tebligat Kanununun 11. maddesinin son cümlesi uyarınca tebliğ edilmediği de göz önüne alınmakla, öğrenme üzerine sanık tarafından verilen temyiz dilekçesi süresinde kabul edilerek vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmanın temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla, sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri sebepler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Kapağan Hukuk Bürosu