Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un 58. maddesinin 5. fıkrasında “İtirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı %10 zamla tahsil edilir.” hükmü yer alıyor idi. Söz konusu haksız çıkma zammının mülkiyet hakkı ve hak arama özgürlüğü yönünden Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istenmiştir.
Anayasa Mahkemesi, 21.04.2022 tarihli ve E.2021/119, K.2022/48 sayılı kararında, temel hak ve hürriyetlere yapılan müdahalelerin ölçülü olması gerektiğini belirttikten sonra itiraz başvurusunu ölçülülük ilkesinin üç alt ilkesi olan elverişlilik, gereklilik ve orantılılık yönünden incelemiş ve haksız çıkma zammının her üçüne de aykırı olduğu sonucuna varmıştır.
Anayasa Mahkemesi’ne göre, haksız çıkma zammı;
-Ödeme emrine karşı dava açılması tahsilat işlemlerini durdurmadığı ve yürütmenin durdurulması kararı verilse bile tahsilat ileride gecikme zammıyla birlikte yapılacağı için kamu alacağının tahsilinin sürüncemede bırakılmaması şeklindeki amacın gerçekleştirilmesi için elverişli değildir.
-Tarh işlemine karşı açılan dava henüz kesinleşmeden ödeme emri düzenlenebileceği ve buna karşı dava açılmasının önlenmeye çalışılmasının son çare ve hakka en az müdahale teşkil eden araç olduğunun söylenmesi güç olduğu için gereklilik ölçütünü de karşılamamaktadır.
-Borcun aslına oranla bir üst sınır öngörülmediği ve somut durumun özelliklerine göre hakime takdir yetkisi de verilmediği için orantısız bir külfet yaratmaktadır.
Anayasa Mahkemesi sonuç itibariyle ölçüsüz bulduğu haksız çıkma zammının hem mülkiyet hakkını ham hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği sonucuna varmış ve söz konusu düzenlemeyi oy çokluğuyla iptal etmiştir.
Kapağan Hukuk Bürosu