Ankara İdare Mahkemesi Kentsel Dönüşümde Emsal Niteliğinde Bir Kararla Evin Standardının Aynı Olması Gerektiğine Hükmetti - 22/07/2024

Ankara'da kentsel dönüşüm kapsamında yıkılan binada 1'inci katta oturan vatandaşa, yeni projede zemin kattan daire verilince evinin değeri düştüğü gerekçesiyle sözleşmeyi imzalamadı. Çevre, Şehircilik ve İl Müdürlüğü, vatandaşın arsa payını, diğer kat maliklerine açık artırma ile satışa çıkardı. Satış işlemi yargı tarafından durduruldu.

Yıkılan binanın bulunduğu arsa, kat malikleri arasında paylaştırılarak tapuya kaydedildi. Binada oturanların üçte iki çoğunluğunun aldığı kararla yeni bina yapılması için müteahhit firma ile arsa karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandı. Vatandaş Yıkılan binada evi 1'inci katta olmasına rağmen, yeni projede kendisine zemin katta değeri daha düşük ev verildiği gerekçesiyle sözleşmeyi imzalamadı.

Vatandaş, söz konusu sözleşmenin hakkaniyete aykırı olduğu, mülkiyet hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle hem kat maliklerince alınan kararların iptali istemiyle Ankara 12'nci Sulh Hukuk Mahkemesi'nde, hem de arsa payının düzeltilmesi talebiyle Ankara 5'inci Sulh Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı.

Bu sırada sözleşmeyi imzalamayan vatandaşın tapuya kaydedilen arsa payı, Ankara Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından diğer paydaşlara açık artırma usulüyle satışa çıkarıldı. Dalkıran, söz konusu satış işleminin iptali için de Ankara 17'inci İdare Mahkemesi'nde dava açtı.

Dosyayı inceleyen idare mahkemesi, Anayasa Mahkemesi'nin daha önceki kararlarına atıf yaparak, üçte iki çoğunluğun taşınmazın yeni paylaşım şekline ilişkin kararına rıza göstermeyen hissedarların paylarının satılması yolunda düzenleme yapılması kamu makamlarının takdir yetkisinde olsa da bu durumun, idarenin söz konusu yetkisini keyfi bir biçimde kullanabileceği anlamına gelmediğine vurgu yaptı.

İdare mahkemesi kararında, "Bu bağlamda hissedarların yeterli bir müzakere sonucu bir karara varmış olması, bu kararın azınlıkta kalan hissedarların menfaatlerini açık bir biçimde zedelememesi gerekir. Azınlıkta kalan hissedarların, kendi çıkarlarına açıkça aykırı olan taşınmazın eski durumuna kıyasla açık dengesizlikler içeren bir projeyi kabul etmeye zorlayan karara iştirak etmemiş olmaları hisselerin satışı gibi ağır bir müdahaleyi haklılaştırmamaktadır" dedi. 

Mahkeme, üçte iki çoğunluk kararıyla imzalanan inşaat sözleşmesindeki paylaşımın yerinde olmadığı ve paylaşım sözleşmesi hukuka aykırı bulunan dava konusu satış işleminde hukuka uyarlık bulunmadığına hükmetti. Mahkeme, bu nedenle dava konusu olan arsa payının diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satış işleminin iptaline karar verdi.