Yargıtay Davanın Dava Şartı Yokluğu Nedeniyle Usulden Reddine İlişkin Kararlarda Maktu Vekalet Ücretine Hükmedilemeyeceğine Hükmetti - 27/07/2023

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 2021/9251 E. 2021/13342 K. sayılı ilamıyla , davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi halinde, dava dilekçesinde toplam 30TL talep edilmiş alacak davasında davalı lehine hükmedilecek vekalet ücreti karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2. md uyarınca vekalet ücreti reddedilen miktarı geçemeyeceğinden 30 TL' yi geçemeyeceğine hükmetmiştir. Bozulan kararda 3.400,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olup, Yargıtay hükmüyle uygulamada ikilik yaratan bu durum bertaraf edilmiştir.


9. Hukuk Dairesi         2021/9251 E.  ,  2021/13342 K.


"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 42. İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, ücret, ikramiye ve ilave tediye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davaya konu taleplerin belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin davanın usulden reddine dair kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin kararını davacı vekili temyiz etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi, davacı vekilinin temyiz talebini 28.06.2021 tarihli ek karar ile "temyiz edilen miktarın kesinlik sınırı altında kaldığı" gerekçesiyle reddetmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce davacı vekilinin temyiz talebi, 28.06.2021 tarihli ek karar ile miktarın kesinlik sınırı altında kalması nedeniyle reddedilmiş ise de davacının davalı işyerinde halen çalıştığı ve davanın tümden reddedildiği anlaşıldığından, mahkemenin davacı vekilinin temyiz talebinin reddine ilişkin 28.06.2021 TARİHLİ EK KARARIN KALDIRILMASINA karar verilerek yapılan temyiz incelemesi sonucunda;

Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2. maddesi gereğince, davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.
Aynı Tarifenin 13/1. maddesi, “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” ve 13/2. maddesi “Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda, dava dilekçesinde 30,00 TL talep edilmiş olup, İlk Derece Mahkemesince davanın belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği gerekçesiyle usulden reddine karar verilmiş ve davalı lehine 3.400,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince de davacının istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Dosya içeriğine göre; karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2, 13/1 ve 13/2. maddeleri gereğince davalı lehine 30,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken 3.400,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi isabetli olmamıştır.
Açıklanan husus bozma sebebi ise de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, yukarıda esas ve karar numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASI; yine yukarıda esas ve karar numarası yazılı olan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/2. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASI uygun bulunmuştur.
Sonuç:
Belirtilen sebeplerle, yukarıda esas ve karar numarası yazılı olan İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 6. bendinde yer alan “Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükteki A.A.Ü.T hükümleri gereğince belirlenen takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” rakam ve sözcükleri silinerek yerine “Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2, 13/1 ve 13/2. maddeleri gereğince belirlenen 30,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.09.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.